Suriye Arap Cumhuriyeti Anayasası Tehlikesi

Suriye Arap Cumhuriyeti Anayasası Tehlikesi

Şeyh Ebu'l Feth Yahya El-Ferğali'den Suriye Arap Cumhuriyeti Anayasasına Dair Açıklamalar

Anayasanın İkinci Maddesi:

 

İslam, devletin dinidir, Arapça resmi dilidir ve İslam şeriatının ilkeleri yasamanın ana kaynağıdır.

 

"Allah-u Ekber… Allah-u Ekber… Açık bir fetih ve şeriatın apaçık uygulanması, Allah’ın kelimesinin yüceltilmesi…"

 

1980 yılında Mısır Cumhurbaşkanı Sedat, ünlü halk referandumunun ardından bu anayasa maddesini onayladığında, saf kimseler böyle tezahürat yaptı. Ancak, ilim ehli araştırmacılar, bu maddenin İslam dinine kesin şekilde aykırı olduğunu ortaya koydu. Gerçek de -zerre kadar şüphe olmadan- şu ayrıntılara dayanarak budur:

 

Birincisi:

 

"Ana kaynak" ifadesi, Allah’ın hükümranlığına ortak koşmanın kapısını sonuna kadar açmaktadır. Çünkü bu ifade, başka yasama kaynaklarının da var olmasını gerektirir. Oysa İslam’da hüküm yalnızca Allah’a aittir; O’ndan başkasının hüküm koyma yetkisi yoktur. Nitekim Allah Teâlâ, "Dikkat edin! Yaratmak da emir de O’na aittir." (A’râf: 54) buyurmuştur. Bu, "Lâ ilâhe illallah" sözünün gereğidir; yani Allah’tan başka ibadet edilmeye, hüküm koymaya ve itaat edilmeye layık kimse yoktur. Oysa "ana kaynak" ifadesi, Allah’ın "başlıca hâkim" olduğunu ama "tek hâkim" olmadığını, yani -Allah korusun- "ana ilah" olduğunu ima eder. Bu da açık bir sapkınlıktır.

 

İkincisi:

 

Bu madde yürürlüğe girdikten yaklaşık 25 yıl sonra, şeriata aykırı veya doğrudan karşıt yüzlerce kanun çıkarılmıştır. Bu da bir önceki noktada belirtilen açık hatanın suistimal edilmesiyle gerçekleşmiştir.

 

Üçüncüsü:

 

Bu madde, şeriata aykırı önceki yasaların geçersiz sayılacağını belirtmemektedir. Bu da binlerce İslam’a aykırı yasa maddesinin olduğu gibi kalmasına ve hatta pekiştirilmesine yol açmıştır.

 

Sonuç:

 

Bu madde, tüm yanlışlıkları ve açık çelişkileriyle birlikte, gerçekte bir "zındıklık süsü" hâline gelmiştir. Şeriatın uygulanmasını talep edenlere karşı bir argüman olarak kullanılmakta ve apaçık küfrü örtbas etmektedir. Üstelik devletin İslamileşmesine dair hiçbir somut etkisi olmamıştır.

 

---

 

Çözüm:

 

Birincisi:

 

Hiçbir şekilde esneklik veya kaçamak anlamlara yer vermeden, İslam şeriatının tek yasama kaynağı olduğu açıkça belirtilmelidir. Alternatif olarak, İslam fıkhının tek yasama kaynağı olduğu ifadesi de kullanılabilir. Burada, "İslam’ın izin verdiği ölçüde başka kaynaklardan faydalanmak gerekebilir" şeklinde bir itiraz getirilemez. Çünkü İslam buna zaten izin verdiği sürece, şeriatın tek kaynak olması özelliği değişmez.

 

İkincisi:

 

Anayasada, daha önce çıkarılmış bütün şeriata aykırı yasaların geçersiz olduğu açıkça belirtilmelidir. Aksi takdirde -Mısır’da olduğu gibi- bu madde, şeriata aykırı yasaları pekiştiren bir araç hâline gelir. Böylece, Allah’a ait hükümranlığa meydan okuyan ve Müslümanları dinlerinden uzaklaştıran düzenlemeler yürürlükte kalmaya devam eder.

 

Ebu Yahya Fergali